Ben aslında hayatı dolu dolu yaşamayı seven birisiyim her ne kadar gündelik hayatımda yoluma birçok kişi çıkıp birçok şeye engel olsada “siktir et orospu çocuğuyla uğraşma zaman kaybı” diyorum ve yoluma devam ediyorum aslında. Herkes gibi zor bir hayat yaşıyorum yani zor işte İsviçrede bir dağ evinde yaşasaydım baya güzel bir hayatım olabilirdi. Sanırım açlıkta ölürdüm yani bilgisayar başında saatlerce oturarak yemek falan yemeyi unuturdum heralde. 

Şimdi gelelim asıl konuya birkaç ayda bir kendime şu soruları soruyorum “Neyi başardın?” haftalık ve aylık olarak bir şeyleri başarmam gerekiyor çünkü boğa burcuyum normal şeyler beni tatmin etmiyor. 

Şimdiye kadar cv.alieyuputsal.com sitesinde yazanlardı ama gün geçtikçe teknolojiyle birlikte kişisel gelişimimizi tamamlamamız gerekiyor. Tabiki de JavaScript PHP HTML CSS dillerini biliyorum hatta web sitelerini artık fantezi olsun diye yapıyorum. Son 4 aydır ANSI C ile uğraşırken Lua script yazdığımı farkettim, Birkaç ayda bir yeni bir yazılım dilini keşfedip bi anda kendimi işin ortasında bulmamda bi ayrı konu tabi. Biraz kendimi geliştirip hemen farklı bir dil öğrenmem gerekiyor İspanyolca olacak sanırım bu seferki dilimiz 

Herneyse blog yazmak konusunda araştırmalarım başladığında daha güzel yazılar yazacağım sanırım gjdjsjs Birde aklıma gelmişken geçmişte flörtleştiğim bir rus (hacker) sevgilim vardı. Buradan sana sesleniyorum orospu çocuğu Bloguma spam saldırısı yapmaktan vezgeç artık. 

Bir başarı özeti… yazısı ilk önce Ali Eyüp Utsal üzerinde ortaya çıktı.

1 günlük bilgisayar başındaki yaşantımı size anlatacağım.

Sabah 06:00 ‘da uyanıyorum, bir kaç küfürle güne başlamak gayet stres atıcı oluyor. En sevdiğim bardağımla kahvemi içiyorum. Saat 07:00 ‘a kadar teknoloji haberlerini ve NYTimes okuyorum. 07:30 ‘a kadar Maillerimi kontrol ediyorum. Bu süreçte uykum açılmış oluyor ve çoktan sakinleşmiş oluyorum. 08:00 ‘a kadar sunucularımı ve diğer bir kaç gizli işi yapıyorum. Saat 10:00 ‘a kadar kendi projelerimi geliştiyorum, planlama ve diğer şeyler. Saat 10:30 ‘a kadar mini dizi yada yabancı program izleme eşliğinde kahvaltı yapıyorum. Saat 13:30 ‘a kadar şirketimin işleriyle ilgileniyorum, eksikler yada yapılması gereken işleri bitiriyorum. Saat 15:00 ‘a kadar bir takım kişilerle görüşmeler yada toplantılar yapıyorum. (Aslında benim için en sıkıcı kısımdı) Görüştüğüm kişiler zeki kişilerse problem yoktur. 16:00 ‘a kadar spor ve kişisel bakım (spor derken e-spor da olabilir ) 16:00-19:00 bu saat aralarından nefret ediyorum, eğer yağmur yağıyorsa yaşamaya değer, bu saatler arasında muhtamelen ben bile ne yaptığımı bilmiyorum, en verimsiz olunan saatler bana göre aq belki yemek falan yiyorumdur fhdjs. 19:00 dan 19:30’ a kadar şirketimdeki çalışma arkadaşlarımla toplantı yapıyorum. 19:30-23:00 Web tasarım ve kodlama ile geçip giden bir zaman dilimi Aslında çok yoğun gibi ama değil. Aslında çok sakin gibi ama değil. Planlar her zaman aynıdır. Her günün bir planı vardır. Sadece tatil günlerimde yada (s*kerim işini) dediğimde tüm işi başkalarına yıkıyorum.

Tüm bunların asla eğlenmeden yapmıyorum

Web Developer’ ın 24 saati yazısı ilk önce Ali Eyüp Utsal üzerinde ortaya çıktı.

–

1-Sevmek için bir neden yoktur.

101-Bir insan hayatı, sevmek için çok kısa…

2-Sevdikten sonra bir çok neden vardır.

101-Sevgini zamanı yoktur. Zamana bırakılan tüm sevgiler bir gül gibi solmuştur.

Sevmek için 101 Neden yazısı ilk önce Ali Eyüp Utsal üzerinde ortaya çıktı.

Yıllar önce bir kalem bir kağıt alıp masama koyardım, saatlerce yazardım ve sonunda balkonuma çıkıp o kağıdı çakmak ile yakardım.

Kelimeler tutuşurken bir sigara yakar ve gerçekten ben miyim? diye sorardım. Ben değildim.

Artık kağıda yazmayı bırakmıştım ve bilgisayarımdan bir not defteri açıp klavyemle yazıyordum, ama bir kişiye yazmam ve bu kişiyle daha önce hiç tanışmamış olmam gerekiyordu.

Bir gece bir arkadaşlık sitesinde bir “hatunla” eşleşmiştim, sabırsız olan ben ve karşımda ki o kişi. Her gece 23;30 dan 23;45 e kadar mesajlaşıyorduk kısa bir süre (sinir bozucu) anlatmak istediği şeyler vardı ama anlatamıyordu. Ben anlıyordum, aslında bir yazarın değil “Bir Hacker’ ın” klavyesinden bir blog burası.

Hiç tanışmadığım o kişiye anlattım. Birisi kalemimdeydi diğeri kalbimin anahtarında bir anahtarlıktı.

Bu hikayenin ikimiz içinde tehlikeli olduğunu biliyorduk ve bunu burada bitirdik.

Kalem Değil Klavye yazısı ilk önce Ali Eyüp Utsal üzerinde ortaya çıktı.