Aylar sonra bir blogum olduğu aklıma geldi, dün gece bloguma girdiğimde yazılarımın sosyal medya adreslerimdeki etkileşimlere göre 3 kat arttığını gördüm. Sanırım yanlışlıkla tıklıyorsunuz. Ben aslında hayatı dolu dolu yaşamayı seven birisiyim her ne kadar gündelik hayatımda yoluma birçok kişi çıkıp birçok şeye engel olsada “siktir et orospu çocuğuyla uğraşma zaman kaybı” diyorum ve
Blogumun en anlaşılabilir yazısı olacağına söz veriyorum 😉 1 günlük bilgisayar başındaki yaşantımı size anlatacağım. Sabah 06:00 ‘da uyanıyorum, bir kaç küfürle güne başlamak gayet stres atıcı oluyor. En sevdiğim bardağımla kahvemi içiyorum. Saat 07:00 ‘a kadar teknoloji haberlerini ve NYTimes okuyorum. 07:30 ‘a kadar Maillerimi kontrol ediyorum. Bu süreçte uykum açılmış oluyor ve çoktan
Bu yazı birçok şey anlatıyor aslında. Sevgiyi, Aşkı ve Tutkuyu… – 1-Sevmek için bir neden yoktur. 101-Bir insan hayatı, sevmek için çok kısa… 2-Sevdikten sonra bir çok neden vardır. 101-Sevgini zamanı yoktur. Zamana bırakılan tüm sevgiler bir gül gibi solmuştur.
Bir aynanın karşısına geçtiğinde sordun mu hiç gördüğün kişi aslında sen misin? yada kişisel gelişimini tamamlamış bir insanın en fazla kaç karakteri olabilir diye? Yıllar önce bir kalem bir kağıt alıp masama koyardım, saatlerce yazardım ve sonunda balkonuma çıkıp o kağıdı çakmak ile yakardım. Kelimeler tutuşurken bir sigara yakar ve gerçekten ben miyim? diye sorardım.